26 Şubat 2009 Perşembe

Beşiktaş Süleyman Seba Spor Salonu'ndan


2003 Beşiktaş-Fenerbahçe

Beşiktaş Süleyman Seba Spor Salonu'na giren ilk deplasman tribünü. Sahaya bir çok parlak, metalik alet edevatlar atılmıştı.

22 Şubat 2009 Pazar

Düzeyli Basın


Basın yayın ilkeleri mi ne öyle klişe bi' laf vardı. Sanırsam bu Fanatik teğet bile geçmemiş ondan. Zamanında alıntı yapmadan çeşitli futbol bloglarından yazılar koyduğu da blog camiası tarafından bilinmektedir zaten.

Telsim Tribünü

Bu adımlardan sonra komple stadın isminin değişeceğinden korkarak ilk yapılan açık tribün olarak orası kalbimizde eski açıktır.

Yazık değil mi lan bize!


Bizim puan kaybedip ardından aynı hafta rakiplerinde puan kaybetmesinden sonra Sivas'tan İzmir'e kadar takımı hiç bi' yerde yalnız bırakmayan Fenerbahçe taraftarına yazık değil mi lan!

Layık Olun Bu Taraftara!

19 Şubat 2009 Perşembe

Gençlerbirliği Otobüsü


Yeditepe ile beraber Ankara istikametine otobüsümüzü kaldırıyoruz.

Gidiş-dönüş+bilet:60 TL

18 Şubat 2009 Çarşamba

Kuralar Çekildi


Fenerbahçe-Sivasspor
Beşiktaş-Ankaraspor

Gönül Beşiktaş'ı seçmek istiyordu ama olmadı Sivasspor'u seçtik. İlk maçı kendi evimizde ikinci maçta Sivas'ta oynanacak artık Sivas'ı elersek Beşiktaş'la tarafsız bi' sahada yarı yarıya oynayacağız.

Hadi hayırlısı.

17 Şubat 2009 Salı

"Kurralar"

Yarın artık resmen klasik haline gelen saat 11:00'da Ataköy Olimpiyatevi'nde kuralar çekilicek. Takımlarsa Fenerbahçe, Beşiktaş, Sivasspor ve Ankaraspor. Bizim temennimiz tabikide Beşiktaş'ı bu kurada çekmek. Eğer finalde çekersek şehirdışında atmosferi güzel olmayacak bi' derbi oynanacak fakat yarı finalde eşleşirsek içeride 10 numara bi' maç ve İnönü deplasmanı çıkacak.

Yarın 11:00'da Green Street'teki elemanlar gibi TV başına kitleniyoruz.

11 Şubat 2009 Çarşamba

"Başlığı siz koyun"

"Mezun oldun. Allah yolunu açık etti. Belli bir sene düşük mevkilerde çalıştıktan sonra, müdürlük için genç sayılabilecek bir yaşta fiyakalı bir şirkete gıcır gıcır bir genel müdür oldun. Emrinde üretimden, satışa, muhasebeden, lojistik bölümüne kadar onlarca yönetici, onların altında çalışan sayısız işçi ve çalışan var.

Baş yönetici olarak görevin birimler arası iletişimi maksimum seviyeye çıkarmak ve optimum çalışıp çalışmadıklarını kontrol etmektir. Bir şirkette işler karşılıklı güven prensibine dayanır. Bütün birimler karşılıklı güven içinde işlerini yürütür, sen de emeklerinin karşılığını layıkıyla verirsin. Şirkette sinerji üst seviyede olur.

Bütün bunları neden anlattım. Daha doğrusu hocam bana anlattı ben size niye aktardım? Çünkü hocam bunları anlatırken şu örneği verdi sınıfa. Kelimesi kelimesine aktarıyorum.

“Bakın Fenerbahçe’ye, geçen izlediniz mi? İstanbul Belediye ile oynadılar. Ekonomik açıdan bakarsanız bir Guiza etmez o takım. 2-0 yenildi Fenerbahçe. Neden? Takımda sinerji yok. Herkes görüyor Aragones ile Alex’in sorunları olduğunu. Semih’in küs olduğu besbelli. İyi bir yönetici bunlara izin vermez.”

Şimdi bunu söyleyen 70 yaşında, beyaz saçlı, göbekli, top sakalıyla tipik bir profesör. Hayal etmeniz zor değil. Buradan çıkaracak pek çok sonuç var. Ben uzun bir yazı yazdım bunun üstüne. Ama buraya koymayacağım. İster bütün resme bakıp Fenerbahçe sevgisinin eğitim düzeyi, yaş vs… kıriterle ölçülemeyeceğini görüp gururlanın. İsterseniz hocamın söylediklerinin satır aralarını iyi okuyup kulübümüzdeki yönetimin başarısını kritik edin. Başka şeyler de bulursunuz illaki.

Ben yazmaya devam etsem içiniz kararır. Çünkü çok doluyum. Bu sefer sessiz çığlık atıyorum. Nasıl olsa ne kavgam biter ne sevdam.

Sağlıcakla,"

SERT

efsanemaraton'dan alıntıdır.

Zafer Kalaycıoğlu

Tek dileğimiz 14 Şubat'ta salonda olman. Arkanda ne Galatasaray taraftarı olacak ne de Fenerbahçe taraftarı. Olur da dozu kaçırırsak belki Aziz kalkar laf eder geçen seneki gibi.

10 Şubat 2009 Salı

14 Şubat Programı

10:00: Kalkış
12:00: İskele civarlarında piiz
15:00: Caferağa'ya geçiş
15:30: Fenerbahçe-Galatasaray Bayan Basketbol maçı
17:30: Stada doğru toplu yürüyüş
18:00: Maç öncesi Nazlı'da son piiz
18:30 Stada geçiş
19:00: Fenerbahçe-Hacettepe Maçı
21:30: Bi' daha Nazlı'ya

Bir tek sana tutuldu bu kalpler Sevdanın uğruna tanımaz hiç engel Bizim için heves değilsin sen Fener Aşkın bize yeter!...

Ali Baba


Harbiden böyle bi' adam görmedim bu klüpte. Bugün Aydın Üniversitesi'ndeki konferansta cefakar taraftara yapılan haksızlıkların yanlış olduğunu ve Aziz Yıldırım'ın her türlü taraftarla barışık olmasını söyledi. Geçen gün Kanalturk'deki programda da sunucuya GFB konusunda ayarı vermişti.

Gönül istiyorki başkanlığa aday olsun ve 3. Ali Şen dönemini yaşayalım ama büyük ihtimal kendisinin de söylediği gibi Şadan Kalkavan'ı destekleyecek.

9 Şubat 2009 Pazartesi

8 Şubat 2009 Pazar

"Taraftar"

Takımının 3-0 geriye düşmesini isteyen profil hepinizi gözlerinizden öpüyorum.

Helal olsun.

7 Şubat 2009 Cumartesi

Bayrak Adamlar #2

Francesco Totti AS Roma

Kendisinin Ultras Romani lideriyle Semih Şentürk ve Sefa abi gibi bir bağı var. Rivayete göre sakat olduğu maçları da Curva Sud'da izlermiş.

Ufak bi' edit: Bu arada kendisinin sağ omzunda bi' lejyoner(Roma askeri), sol omzunda da S.P.Q.R dövmesi var bu da gladyatörlere de yapılıyordu hatırladığım kadarıyla Gladiator filminde Russel Crowe omzuna çiziktiriyordu bi' tane.

İslam Çupi

Kendimden utanarak bi' gün gecikmeli olarak kendisine Allah'tan rahmet diliyoruz.

"Şampiyon olmak mümkün, Fenerbahçe olmak imkansız."

İslam Çupi (1932-∞)

Cee Cubbap Remix

Amigo Nuri'nin son singleı "cee cubbap remix"

"Cee cubbabooov
Cubbap cubbabooov..."

3 Şubat 2009 Salı

Hepimiz Nuri'yiz!


Ali Şen'e Çağrı



Sayın Efsane Başkanımız Ali Şen, Size Sesleniyoruz !

Fenerbahçe tribünleri olarak artık dayanma sınırlarını çoktan aştık, sabrımız taştı. Çok uzun süredir üstümüze oynanan oyunlarda artık son noktaya gelindi. Devletin emniyet güçlerinin de anlaşılmaz tutumuyla Aziz Yıldırım'ın bizlere yaptıklarını tekrar herkese anlatmak ve bizi bu durumdan çıkarabilecek tek kişi olan Ali Şen Başkanımız'a seslenmek istiyoruz.
Efsane başkanımız, 96'da Trabzon'da sahaya inerek sahip çıktığınız Büyük Fenerbahçe Taraftarı'nın içinde bulunduğu durumu size anlatmak ve bu antidemokratik, bu diktatörce, bu Fenerbahçelilik değerlerinden uzak hareketlerin üstesinden gelmek için size çağrıda bulunmak istiyoruz.

Sene başından beri sayısız saçma uygulamayla karşılaştık. Önce maraton üst tribünü E blokta bileklik uygulaması başladı. Sanki tatil köyüne giriyormuşuz gibi o blokta oturan taraftarlarımıza bileklikler takıldı. Arkasından çam yarması gibi sayısız bodyguardlar dikildi kapılara, tribünlere. Bu kişilere ödenen paralar neden kulübe harcanmadı merak ediyoruz, harcanmış olsa belki de takımlarımız daha iyi durumlarda olurdu. Bunlar yanında tribüncü gözüken ama tek amacı başkan aleyhine çıkacak sesleri engellemek olan ve bir çok maça yanlarında bıçaklarla giren mafya kılıklı tipler stada sokuldu. Yetmedi, taraftarın sinmediği görülünce cezalar başladı. Hiçbir suçu olmayan kişilere maçlara girememe cezaları verdirildi. Verdirildi diyoruz, çünkü tanınan ve bilinen kişilere ısmarlama cezalar geldi. Stadta olmadığı halde ceza alan taraftarlarımız oldu. Alakasız bir şekilde deplasmanda olay çıkartma gerekçe gösterilerek cezalar verildi. Hiçbirinin kanıtı, belgesi yokken bu cezalar verildi. Mahkemelerden dönen cezalar olmasına rağmen kışkırtıcı bir şekilde üstümüze oynanmaya devam edildi. En son pazar günü oynanan maçta bu önemli maç devam ederken taraftarlarımız çağrılıp ortada hiç bir şey yokken fişlendiler.
Maç sonunda aleyhte protestolar olunca önce susturmak için stad hoparlöründen şarkılar çaldırıldı, sonra dışarı çıkmakta olan taraftarın yürüdüğü kordiroların ışıkları kesildi. Çoluk çocuk, bayanlar itiş kakış büyük bir tehlike altında çıkabildi stadtan. Bu tamamen hukuk dışı cezaları da bu uygulamaları da size şikayet ediyoruz Sayın Ali Şen !

Şimdiye kadar başkanımızdır dedik sustuk, yaptıklarına hürmeten sustuk, ama artık yeter. Emniyet güçlerini de arkasına alarak hiç bir şey dinlemeden, yasa-hukuk tanımadan gerçek Fenerbahçeliler'e olan saldırısını iyice arttıran Aziz Yıldırım'ı artık tanımıyoruz. Başkanımız diyemiyoruz, çünkü bu hareketler senelerce bizlere öğretilen Fenerbahçelilik değerlerinden tamamen farklıdır. Tek reis benim diyen başkanın, camiayı ve taraftarları birlik altında tutması gerekirken, uzlaşıcı olması gerekirken bu kavramlardan çok uzak şekilde bizlere savaş açması bizim de sabrımızı artık taşırmıştır. Şu dakikadan sonra artık Aziz Yıldırım bizim başkanımız değildir. Tribünlerde Fenerbahçemiz için olmaya, sesimizle, varlığımızla Fenerbahçemiz'e destek vermeye son nefesimize kadar devam edeceğiz. Ancak yaklaşık 750 oyumuzla kongrede kesinlikle ama kesinlikle kendisinin yanında olmayacağımızı, karşınıza kim çıkarsa çıksın, rakibi olan adaya destek vereceğimizi bildiririz.

Zaman öyle bir zaman ki Fenerbahçeliler birbirlerine düşmek üzere. Kardeş kardeşe kırdırılmaya çalışılıyor. Bunu engelleyebilecek olan tek isim sizsiniz Sayın Ali Şen. Fenerbahçeliler olarak bunu sizden bekliyoruz. Artık Fenerbahçe tribüncüleri olarak yasaların işlediği bir stadta maçlarımızı izlemek ve canımızdan çok sevdiğimiz Fenerbahçemiz'e destek vermek istiyoruz.

Bizim için aziz olan sadece FENERBAHÇE'dir.

Saygılarımızla,

KFY

www.kfy96.com 'dan alıntıdır.