6 Aralık 2009 Pazar
Aylık Digiturk 9,99 lira, Tokat maçı kale arkası 44 lira
Şu günlerde konuşulan disiplinsizlik, başkanın klüpler birliğinden istifası dışında konuşulacak bi' konu daha var.
Hazretleri haftaiçi 17:30 ve 20:30'da oynanacak bu maçlarda Fenerbahçe'yi izlemenin bedelini 44 lira olarak belirtmiş. Bu bilet fiyat politikasının neresinden tutarsan tut Fenerbahçe'ye bi' faydası yok. Zamanında sap sarı tribünlerimiz olsun derdik, yavaş yavaş boş koltuklar sayesinde bunu beceriyoruz, büyüksün yönetim(!)
Not: Pek başlıkla alakalı bi' post olmamış ama bi' evinde digiturk olan bi' insanın maç günü harcadığı parayı düşünün, bi' de bilet alıp stada gelicek taraftarın harcayacağı parayı düşünün.
12 Ekim 2009 Pazartesi
Beste
27 Eylül 2009 Pazar
UNIGFB Twitter
UNI maçtan önce ve sonra, deplasman otobizinde, pankart boyarken, Nazlı'nın orada, boş zamanlarında ne tür hobilerle uğraşır, okul kantinlerinde ne yapar, cumartesi gecesi nerelere gider merak edenlere an be an UNIGFBlive!
http://www.twitter.com/UNIGFBlive
Twitter nedir diye soracak olan olursa da şöyle açıklayalım Facebook'taki "Şu an ne yapıyorsun?" bölümünün gelişmişidir.
Üye olmak ise çok basittir isminiz, kullanıcı adınız, e-mailiniz ve de bi' şifre girmek kafi, buyrun bu da link; https://twitter.com/signup
http://www.twitter.com/UNIGFBlive
Twitter nedir diye soracak olan olursa da şöyle açıklayalım Facebook'taki "Şu an ne yapıyorsun?" bölümünün gelişmişidir.
Üye olmak ise çok basittir isminiz, kullanıcı adınız, e-mailiniz ve de bi' şifre girmek kafi, buyrun bu da link; https://twitter.com/signup
Biletlerde İndirim
http://fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=17065
Yönetim sonunda taraftarın sesini bi' nebze de olsa duydu. 55 Lira olan lig biletleri 44 liraya indi fakat 75 lira olacak olan Avrupa ve derbi maçlarda bi' indirim şu an için yok.
Olay derbi maçlarını da 55 liraya çekmekte.Yine aynı ısrarla devam edersek yönetim bize doğru bir adım daha atabilir.
Yönetim sonunda taraftarın sesini bi' nebze de olsa duydu. 55 Lira olan lig biletleri 44 liraya indi fakat 75 lira olacak olan Avrupa ve derbi maçlarda bi' indirim şu an için yok.
Olay derbi maçlarını da 55 liraya çekmekte.Yine aynı ısrarla devam edersek yönetim bize doğru bir adım daha atabilir.
23 Eylül 2009 Çarşamba
Fenerbahçe Halktır, Halkın Takımıdır!
fenerbahcehalktir.blogspot.com'dan sonra protestoyu yaygınlaştırmak için bir de http://55lira.com diye bir site daha açıldı. Hiç bir grubun veya derneğin eseri olmayan bu site hemen hemen yine aynı içeriklerle protestoyu yaygınlaştırmaya çalışıyor.
Bir tarafta 120 liralık deplasman biletlerini protesto eden ve kendi taraftarının arasında açık tribünde maç izleyen bir yönetim, bir tarafta da gaza gelse açık biletlerini 120 lira yapabilecek bir yönetim.
Bu konu hakkında diyecek daha fazla bir şey yok. Allah ıslah etsin.
Bir tarafta 120 liralık deplasman biletlerini protesto eden ve kendi taraftarının arasında açık tribünde maç izleyen bir yönetim, bir tarafta da gaza gelse açık biletlerini 120 lira yapabilecek bir yönetim.
Bu konu hakkında diyecek daha fazla bir şey yok. Allah ıslah etsin.
18 Eylül 2009 Cuma
6 Eylül 2009 Pazar
Tarlabaşı
Tarlabaşı from anti34 on Vimeo.
"Bu kadar kısa zamanda haksızlık ve eşitsizliklerle dolu bu kadar hızlı bir değişimi belgelemek suretiyle bu haksızlığın önüne geçecek bir hareket yaratabilmek"
Fatih Pınar
Bulunduğumuz kesim tarafından genelde tek bi' sebep için inilen bir semt. Videoda da dendiği gibi her memleket çaresizlerin bulunduğu bir semt.
5 Eylül 2009 Cumartesi
Fanzin
An itibariyle iki fanzini de yaladık yuttuk. Yıllardan beri yaptıkları her olayla takdir edilen iki grup olan 1907 Gençlik ve Grup CK yıllar sonra tekrardan çıkardıkları fanzinleriyle dikkatleri üstüne çekti.
Yazılardan tek favorim ise Cefakar Maraton'da Arda Dinçer'in yazısıdır. 10 numara döktürmüşün be hacı!
O değil de bizim de bi' fanzin vardı n'oldu lan ona =)
4 Eylül 2009 Cuma
"Reloaded"
Uzun süren bir aranın ardından tekrardan bi' şeyler karalayalım bloga.
Son yazımızda okul öğrencilerinin YÖK'e karşı başlattığı bir hareketten bahsetmiştik ve kendi çapımızda, Fenerbahçe tribün gruplarının sitelerinde ve çeşitli fanzin sitelerinde ve bloglarda bu protestoyu okul dışına da yaymaya çalıştık.
Üstünden 5 ay geçtikten sonra bu sefer de Fenerbahçe yönetimine karşı bir protestoyla bloga karalamaya başlıyoruz.
Yönetim bu sezon başında "10 numara" bir hareket yaparak maraton üstte bir taraftar tribünü oluşturdu ve bunun meyveleri de sezon başladıktan sonra toplanmaya başladı. Şükrü Saracoğlu tribünleri 4 senelik bi' aradan sonra tekrardan eski günlerine yavaş yavaş dönmeye başladı. Fakat yönetim ilk lig maçında bu hareketini unutturacak bi' işe imza attı.
İlk lig maçının bilet fiyatları açıklandığında herkes şok olmuştu. Geçen sezon zaten yüksek fiyatla satılan kale arkası biletleri bu sene derbiler dışında 55 liraya satılmaya başladı ki derbi maçlarında bu kale arkası fiyatları 65 ile 70 arasında seyir eder. Eli armut toplamayan Fenerbahçe tribünleri de düzeyli bi' şekilde protestolara başladı. Şu an için stadda sözlü olarak bir protesto gerçekleşmemesine rağmen açılan pankartlarla ve sokağa inen protesto sayesinde yazılı basında yeteri kadar yankı bulmuştur.
Açılan esprili pankartları ve İstanbul'da her yere yapıştırılan stickerları ve hareketin amacını http://fenerbahcehalktir.blogspot.com adlı adreste görebilirsiniz.
Temennimiz yönetimin bu protestoyu ciddiye alarak bilet fiyatlarında yeni bir politikaya gitmesidir. Bu cefakarı taraftarı halkın takımı olarak bilinen Fenerbahçe'den ayrı tutmak büyük bir ayıptır.
Son yazımızda okul öğrencilerinin YÖK'e karşı başlattığı bir hareketten bahsetmiştik ve kendi çapımızda, Fenerbahçe tribün gruplarının sitelerinde ve çeşitli fanzin sitelerinde ve bloglarda bu protestoyu okul dışına da yaymaya çalıştık.
Üstünden 5 ay geçtikten sonra bu sefer de Fenerbahçe yönetimine karşı bir protestoyla bloga karalamaya başlıyoruz.
Yönetim bu sezon başında "10 numara" bir hareket yaparak maraton üstte bir taraftar tribünü oluşturdu ve bunun meyveleri de sezon başladıktan sonra toplanmaya başladı. Şükrü Saracoğlu tribünleri 4 senelik bi' aradan sonra tekrardan eski günlerine yavaş yavaş dönmeye başladı. Fakat yönetim ilk lig maçında bu hareketini unutturacak bi' işe imza attı.
İlk lig maçının bilet fiyatları açıklandığında herkes şok olmuştu. Geçen sezon zaten yüksek fiyatla satılan kale arkası biletleri bu sene derbiler dışında 55 liraya satılmaya başladı ki derbi maçlarında bu kale arkası fiyatları 65 ile 70 arasında seyir eder. Eli armut toplamayan Fenerbahçe tribünleri de düzeyli bi' şekilde protestolara başladı. Şu an için stadda sözlü olarak bir protesto gerçekleşmemesine rağmen açılan pankartlarla ve sokağa inen protesto sayesinde yazılı basında yeteri kadar yankı bulmuştur.
Açılan esprili pankartları ve İstanbul'da her yere yapıştırılan stickerları ve hareketin amacını http://fenerbahcehalktir.blogspot.com adlı adreste görebilirsiniz.
Temennimiz yönetimin bu protestoyu ciddiye alarak bilet fiyatlarında yeni bir politikaya gitmesidir. Bu cefakarı taraftarı halkın takımı olarak bilinen Fenerbahçe'den ayrı tutmak büyük bir ayıptır.
6 Haziran 2009 Cumartesi
22 Mart 2009 Pazar
26 Şubat 2009 Perşembe
Beşiktaş Süleyman Seba Spor Salonu'ndan
22 Şubat 2009 Pazar
Düzeyli Basın
Telsim Tribünü
Yazık değil mi lan bize!
19 Şubat 2009 Perşembe
18 Şubat 2009 Çarşamba
Kuralar Çekildi
17 Şubat 2009 Salı
"Kurralar"
Yarın artık resmen klasik haline gelen saat 11:00'da Ataköy Olimpiyatevi'nde kuralar çekilicek. Takımlarsa Fenerbahçe, Beşiktaş, Sivasspor ve Ankaraspor. Bizim temennimiz tabikide Beşiktaş'ı bu kurada çekmek. Eğer finalde çekersek şehirdışında atmosferi güzel olmayacak bi' derbi oynanacak fakat yarı finalde eşleşirsek içeride 10 numara bi' maç ve İnönü deplasmanı çıkacak.
Yarın 11:00'da Green Street'teki elemanlar gibi TV başına kitleniyoruz.
Yarın 11:00'da Green Street'teki elemanlar gibi TV başına kitleniyoruz.
11 Şubat 2009 Çarşamba
"Başlığı siz koyun"
"Mezun oldun. Allah yolunu açık etti. Belli bir sene düşük mevkilerde çalıştıktan sonra, müdürlük için genç sayılabilecek bir yaşta fiyakalı bir şirkete gıcır gıcır bir genel müdür oldun. Emrinde üretimden, satışa, muhasebeden, lojistik bölümüne kadar onlarca yönetici, onların altında çalışan sayısız işçi ve çalışan var.
Baş yönetici olarak görevin birimler arası iletişimi maksimum seviyeye çıkarmak ve optimum çalışıp çalışmadıklarını kontrol etmektir. Bir şirkette işler karşılıklı güven prensibine dayanır. Bütün birimler karşılıklı güven içinde işlerini yürütür, sen de emeklerinin karşılığını layıkıyla verirsin. Şirkette sinerji üst seviyede olur.
Bütün bunları neden anlattım. Daha doğrusu hocam bana anlattı ben size niye aktardım? Çünkü hocam bunları anlatırken şu örneği verdi sınıfa. Kelimesi kelimesine aktarıyorum.
“Bakın Fenerbahçe’ye, geçen izlediniz mi? İstanbul Belediye ile oynadılar. Ekonomik açıdan bakarsanız bir Guiza etmez o takım. 2-0 yenildi Fenerbahçe. Neden? Takımda sinerji yok. Herkes görüyor Aragones ile Alex’in sorunları olduğunu. Semih’in küs olduğu besbelli. İyi bir yönetici bunlara izin vermez.”
Şimdi bunu söyleyen 70 yaşında, beyaz saçlı, göbekli, top sakalıyla tipik bir profesör. Hayal etmeniz zor değil. Buradan çıkaracak pek çok sonuç var. Ben uzun bir yazı yazdım bunun üstüne. Ama buraya koymayacağım. İster bütün resme bakıp Fenerbahçe sevgisinin eğitim düzeyi, yaş vs… kıriterle ölçülemeyeceğini görüp gururlanın. İsterseniz hocamın söylediklerinin satır aralarını iyi okuyup kulübümüzdeki yönetimin başarısını kritik edin. Başka şeyler de bulursunuz illaki.
Ben yazmaya devam etsem içiniz kararır. Çünkü çok doluyum. Bu sefer sessiz çığlık atıyorum. Nasıl olsa ne kavgam biter ne sevdam.
Sağlıcakla,"
SERT
efsanemaraton'dan alıntıdır.
Baş yönetici olarak görevin birimler arası iletişimi maksimum seviyeye çıkarmak ve optimum çalışıp çalışmadıklarını kontrol etmektir. Bir şirkette işler karşılıklı güven prensibine dayanır. Bütün birimler karşılıklı güven içinde işlerini yürütür, sen de emeklerinin karşılığını layıkıyla verirsin. Şirkette sinerji üst seviyede olur.
Bütün bunları neden anlattım. Daha doğrusu hocam bana anlattı ben size niye aktardım? Çünkü hocam bunları anlatırken şu örneği verdi sınıfa. Kelimesi kelimesine aktarıyorum.
“Bakın Fenerbahçe’ye, geçen izlediniz mi? İstanbul Belediye ile oynadılar. Ekonomik açıdan bakarsanız bir Guiza etmez o takım. 2-0 yenildi Fenerbahçe. Neden? Takımda sinerji yok. Herkes görüyor Aragones ile Alex’in sorunları olduğunu. Semih’in küs olduğu besbelli. İyi bir yönetici bunlara izin vermez.”
Şimdi bunu söyleyen 70 yaşında, beyaz saçlı, göbekli, top sakalıyla tipik bir profesör. Hayal etmeniz zor değil. Buradan çıkaracak pek çok sonuç var. Ben uzun bir yazı yazdım bunun üstüne. Ama buraya koymayacağım. İster bütün resme bakıp Fenerbahçe sevgisinin eğitim düzeyi, yaş vs… kıriterle ölçülemeyeceğini görüp gururlanın. İsterseniz hocamın söylediklerinin satır aralarını iyi okuyup kulübümüzdeki yönetimin başarısını kritik edin. Başka şeyler de bulursunuz illaki.
Ben yazmaya devam etsem içiniz kararır. Çünkü çok doluyum. Bu sefer sessiz çığlık atıyorum. Nasıl olsa ne kavgam biter ne sevdam.
Sağlıcakla,"
SERT
efsanemaraton'dan alıntıdır.
Zafer Kalaycıoğlu
Tek dileğimiz 14 Şubat'ta salonda olman. Arkanda ne Galatasaray taraftarı olacak ne de Fenerbahçe taraftarı. Olur da dozu kaçırırsak belki Aziz kalkar laf eder geçen seneki gibi.
10 Şubat 2009 Salı
14 Şubat Programı
10:00: Kalkış
12:00: İskele civarlarında piiz
15:00: Caferağa'ya geçiş
15:30: Fenerbahçe-Galatasaray Bayan Basketbol maçı
17:30: Stada doğru toplu yürüyüş
18:00: Maç öncesi Nazlı'da son piiz
18:30 Stada geçiş
19:00: Fenerbahçe-Hacettepe Maçı
21:30: Bi' daha Nazlı'ya
Bir tek sana tutuldu bu kalpler Sevdanın uğruna tanımaz hiç engel Bizim için heves değilsin sen Fener Aşkın bize yeter!...
12:00: İskele civarlarında piiz
15:00: Caferağa'ya geçiş
15:30: Fenerbahçe-Galatasaray Bayan Basketbol maçı
17:30: Stada doğru toplu yürüyüş
18:00: Maç öncesi Nazlı'da son piiz
18:30 Stada geçiş
19:00: Fenerbahçe-Hacettepe Maçı
21:30: Bi' daha Nazlı'ya
Bir tek sana tutuldu bu kalpler Sevdanın uğruna tanımaz hiç engel Bizim için heves değilsin sen Fener Aşkın bize yeter!...
Ali Baba
Harbiden böyle bi' adam görmedim bu klüpte. Bugün Aydın Üniversitesi'ndeki konferansta cefakar taraftara yapılan haksızlıkların yanlış olduğunu ve Aziz Yıldırım'ın her türlü taraftarla barışık olmasını söyledi. Geçen gün Kanalturk'deki programda da sunucuya GFB konusunda ayarı vermişti.
Gönül istiyorki başkanlığa aday olsun ve 3. Ali Şen dönemini yaşayalım ama büyük ihtimal kendisinin de söylediği gibi Şadan Kalkavan'ı destekleyecek.
9 Şubat 2009 Pazartesi
8 Şubat 2009 Pazar
"Taraftar"
Takımının 3-0 geriye düşmesini isteyen profil hepinizi gözlerinizden öpüyorum.
Helal olsun.
Helal olsun.
7 Şubat 2009 Cumartesi
Bayrak Adamlar #2
Francesco Totti AS Roma
Kendisinin Ultras Romani lideriyle Semih Şentürk ve Sefa abi gibi bir bağı var. Rivayete göre sakat olduğu maçları da Curva Sud'da izlermiş.
Ufak bi' edit: Bu arada kendisinin sağ omzunda bi' lejyoner(Roma askeri), sol omzunda da S.P.Q.R dövmesi var bu da gladyatörlere de yapılıyordu hatırladığım kadarıyla Gladiator filminde Russel Crowe omzuna çiziktiriyordu bi' tane.
Kendisinin Ultras Romani lideriyle Semih Şentürk ve Sefa abi gibi bir bağı var. Rivayete göre sakat olduğu maçları da Curva Sud'da izlermiş.
Ufak bi' edit: Bu arada kendisinin sağ omzunda bi' lejyoner(Roma askeri), sol omzunda da S.P.Q.R dövmesi var bu da gladyatörlere de yapılıyordu hatırladığım kadarıyla Gladiator filminde Russel Crowe omzuna çiziktiriyordu bi' tane.
İslam Çupi
3 Şubat 2009 Salı
Ali Şen'e Çağrı
Sayın Efsane Başkanımız Ali Şen, Size Sesleniyoruz !
Fenerbahçe tribünleri olarak artık dayanma sınırlarını çoktan aştık, sabrımız taştı. Çok uzun süredir üstümüze oynanan oyunlarda artık son noktaya gelindi. Devletin emniyet güçlerinin de anlaşılmaz tutumuyla Aziz Yıldırım'ın bizlere yaptıklarını tekrar herkese anlatmak ve bizi bu durumdan çıkarabilecek tek kişi olan Ali Şen Başkanımız'a seslenmek istiyoruz.
Efsane başkanımız, 96'da Trabzon'da sahaya inerek sahip çıktığınız Büyük Fenerbahçe Taraftarı'nın içinde bulunduğu durumu size anlatmak ve bu antidemokratik, bu diktatörce, bu Fenerbahçelilik değerlerinden uzak hareketlerin üstesinden gelmek için size çağrıda bulunmak istiyoruz.
Efsane başkanımız, 96'da Trabzon'da sahaya inerek sahip çıktığınız Büyük Fenerbahçe Taraftarı'nın içinde bulunduğu durumu size anlatmak ve bu antidemokratik, bu diktatörce, bu Fenerbahçelilik değerlerinden uzak hareketlerin üstesinden gelmek için size çağrıda bulunmak istiyoruz.
Sene başından beri sayısız saçma uygulamayla karşılaştık. Önce maraton üst tribünü E blokta bileklik uygulaması başladı. Sanki tatil köyüne giriyormuşuz gibi o blokta oturan taraftarlarımıza bileklikler takıldı. Arkasından çam yarması gibi sayısız bodyguardlar dikildi kapılara, tribünlere. Bu kişilere ödenen paralar neden kulübe harcanmadı merak ediyoruz, harcanmış olsa belki de takımlarımız daha iyi durumlarda olurdu. Bunlar yanında tribüncü gözüken ama tek amacı başkan aleyhine çıkacak sesleri engellemek olan ve bir çok maça yanlarında bıçaklarla giren mafya kılıklı tipler stada sokuldu. Yetmedi, taraftarın sinmediği görülünce cezalar başladı. Hiçbir suçu olmayan kişilere maçlara girememe cezaları verdirildi. Verdirildi diyoruz, çünkü tanınan ve bilinen kişilere ısmarlama cezalar geldi. Stadta olmadığı halde ceza alan taraftarlarımız oldu. Alakasız bir şekilde deplasmanda olay çıkartma gerekçe gösterilerek cezalar verildi. Hiçbirinin kanıtı, belgesi yokken bu cezalar verildi. Mahkemelerden dönen cezalar olmasına rağmen kışkırtıcı bir şekilde üstümüze oynanmaya devam edildi. En son pazar günü oynanan maçta bu önemli maç devam ederken taraftarlarımız çağrılıp ortada hiç bir şey yokken fişlendiler.
Maç sonunda aleyhte protestolar olunca önce susturmak için stad hoparlöründen şarkılar çaldırıldı, sonra dışarı çıkmakta olan taraftarın yürüdüğü kordiroların ışıkları kesildi. Çoluk çocuk, bayanlar itiş kakış büyük bir tehlike altında çıkabildi stadtan. Bu tamamen hukuk dışı cezaları da bu uygulamaları da size şikayet ediyoruz Sayın Ali Şen !
Maç sonunda aleyhte protestolar olunca önce susturmak için stad hoparlöründen şarkılar çaldırıldı, sonra dışarı çıkmakta olan taraftarın yürüdüğü kordiroların ışıkları kesildi. Çoluk çocuk, bayanlar itiş kakış büyük bir tehlike altında çıkabildi stadtan. Bu tamamen hukuk dışı cezaları da bu uygulamaları da size şikayet ediyoruz Sayın Ali Şen !
Şimdiye kadar başkanımızdır dedik sustuk, yaptıklarına hürmeten sustuk, ama artık yeter. Emniyet güçlerini de arkasına alarak hiç bir şey dinlemeden, yasa-hukuk tanımadan gerçek Fenerbahçeliler'e olan saldırısını iyice arttıran Aziz Yıldırım'ı artık tanımıyoruz. Başkanımız diyemiyoruz, çünkü bu hareketler senelerce bizlere öğretilen Fenerbahçelilik değerlerinden tamamen farklıdır. Tek reis benim diyen başkanın, camiayı ve taraftarları birlik altında tutması gerekirken, uzlaşıcı olması gerekirken bu kavramlardan çok uzak şekilde bizlere savaş açması bizim de sabrımızı artık taşırmıştır. Şu dakikadan sonra artık Aziz Yıldırım bizim başkanımız değildir. Tribünlerde Fenerbahçemiz için olmaya, sesimizle, varlığımızla Fenerbahçemiz'e destek vermeye son nefesimize kadar devam edeceğiz. Ancak yaklaşık 750 oyumuzla kongrede kesinlikle ama kesinlikle kendisinin yanında olmayacağımızı, karşınıza kim çıkarsa çıksın, rakibi olan adaya destek vereceğimizi bildiririz.
Zaman öyle bir zaman ki Fenerbahçeliler birbirlerine düşmek üzere. Kardeş kardeşe kırdırılmaya çalışılıyor. Bunu engelleyebilecek olan tek isim sizsiniz Sayın Ali Şen. Fenerbahçeliler olarak bunu sizden bekliyoruz. Artık Fenerbahçe tribüncüleri olarak yasaların işlediği bir stadta maçlarımızı izlemek ve canımızdan çok sevdiğimiz Fenerbahçemiz'e destek vermek istiyoruz.
Bizim için aziz olan sadece FENERBAHÇE'dir.
Saygılarımızla,
KFY
www.kfy96.com 'dan alıntıdır.
30 Ocak 2009 Cuma
Meşale
UEFA abi bi' şey desene şuna
Forza'dan akıl dolu bi' hareket gelmiş(!) Sivas maçında "Kahrolsun İsrail, O. Balili" diye bağıran Galatasaray faşistlerini UEFA'ya şikayet edicekmiş.
Her iki tarafı da takdire şayan olarak nitelendirip başarılarının devamını diliyoruz.
Ayrıca ekleyelim Beşiktaş taraftarının İnönü'de "Sivaslı ayılar İstanbul'da ne arar" diye bağırdığı günleride hafızalarda.
-Ama Eto'o...
Her iki tarafı da takdire şayan olarak nitelendirip başarılarının devamını diliyoruz.
Ayrıca ekleyelim Beşiktaş taraftarının İnönü'de "Sivaslı ayılar İstanbul'da ne arar" diye bağırdığı günleride hafızalarda.
-Ama Eto'o...
29 Ocak 2009 Perşembe
Stephan Appiah #4
Harbiden 10 numara adamdı. Denizli'de ağladı, Cimbom'a koydu, Schalke'ye son dakika attı, yeri geldi rakibe kafa attı. Şimdi o pankartın resmini bulamadım fakat Denizli'de kaçan şampiyonluktan sonra KFY cadde'de "11 tane ruh istiyoruz" yazısı ve Appiah'ın resmi bulunan bi' pankart asmıştı.
Bunlardan sonra da ameliyata yurtdışına yollandı hemde 3-4 ay sürmüştü bu ameliyat olayı pek tabiki her şeyi de takım karşılamıştı fakat ondan sonra klüp içinde neler döndüyse Appiah Fenerbahçe'ye küstürülmüştü veya yattığı yerden para indirmeye çalışıyordu. Benim aklıma direk olarak ilk seçenek geliyor çünkü şu anki yönetimin oyunculara karşı vefasızlığı gözler önünde. Appiah da kendini haklı görerek klübe karşı dava açtı ama şemsiye yön değiştirdi ve açılmadı. Klübün açıkladığına göre kendisi 2.281.915 Euro haksız fesih tazminatı ödeyecekmiş.
İçimden bi' his de önümüzdeki sene Kezman'da da böyle bi' durum sözkonusu olacak gibime geliyor. Hadi hayırlısı.
Çok Sevdik Çok!
3-4 maç önce çıkan bi' besteydi fakat dün Bursa maçında beste tavan yaptı yanlış hatırlamıyorsam rahat 15 dakika söyledik bu besteyi, hakkaten güzel de beste ama Telekomünikasyon İletişim Bakanlığı sağolsun bloga video ekleyemiyoruz. Sözler aşağıda buyrun bu da facebook'taki yalnız Trabzon maçındaki.
http://www.facebook.com/video/video.php?v=64287690041
Kanarya biz hayata seninle geldik,
her zaman hep seninleydik,
seni canımızdan bile çok sevdik çok...
http://www.facebook.com/video/video.php?v=64287690041
Kanarya biz hayata seninle geldik,
her zaman hep seninleydik,
seni canımızdan bile çok sevdik çok...
27 Ocak 2009 Salı
Anket Sabancı'daki Fenerbahçelilerin Taraftar Profili
Buaralar bolca yapılan taraftar anketlerini bi' de bizim okulda yapalım dedik. E tabi bloggerdaki imkanlar sınırlı doğal olarak ayrıntılı bi' anket düzenleyemedik. Sık sık maçlara gelen öğrenciler bu tip anketleri tez olarak hocalarına sunuyor hatta yanlış hatırlamıyorsam Antalya maçından önce Aras kargonun oralarda bi' arkadaş bu işle uğraşıyordu, öğrenci halinden de anladığımızdan doldurduk 20-30 tane.
Gelelim bizim okuldaki sonuçlara. İlk olarak "Shuttle'da bağırırım/bağırmam" seçeneğinden çıkan sonuç gösteriyorki maç günü kaldırılan shuttlelar daha çok maça beraber gidelim, dönelim, kaynaşalım, arkadaş olalım olarak değil ulaşım aracı olarak görülüyor.
İlk seçeneğin aksine ikinci olan "Shuttle yan yolda dursa da iki bira alsak/almasak" seçeneği adeta gözlerimizi yaşarttı. Bu sene kaldırılan ilk shuttleda biz de dumur olmuştuk. Geçen sene kaldıralan shuttlelarda yanyoldaki tekelde 3 bilemedin 4 kişi inerdi fakat bu sene tüm otobüs boşalıyor tekel yağmalanıyor.
Üçüncü seçenek ise resmen "Sakın potansiyele aldırıp da hep beraber bi' organizasyon yapmaya çalışmayın gelmeyiz en fazla newse link atılırız laptoplarımızın başından organizasyona katılırız." diyor.
Velhasıl kelam bu anketler göz önüne alınacak ve istekler gerçekleşecek.
Büyükşehir Belediye çalışıyor.
Gelelim bizim okuldaki sonuçlara. İlk olarak "Shuttle'da bağırırım/bağırmam" seçeneğinden çıkan sonuç gösteriyorki maç günü kaldırılan shuttlelar daha çok maça beraber gidelim, dönelim, kaynaşalım, arkadaş olalım olarak değil ulaşım aracı olarak görülüyor.
İlk seçeneğin aksine ikinci olan "Shuttle yan yolda dursa da iki bira alsak/almasak" seçeneği adeta gözlerimizi yaşarttı. Bu sene kaldırılan ilk shuttleda biz de dumur olmuştuk. Geçen sene kaldıralan shuttlelarda yanyoldaki tekelde 3 bilemedin 4 kişi inerdi fakat bu sene tüm otobüs boşalıyor tekel yağmalanıyor.
Üçüncü seçenek ise resmen "Sakın potansiyele aldırıp da hep beraber bi' organizasyon yapmaya çalışmayın gelmeyiz en fazla newse link atılırız laptoplarımızın başından organizasyona katılırız." diyor.
Velhasıl kelam bu anketler göz önüne alınacak ve istekler gerçekleşecek.
Büyükşehir Belediye çalışıyor.
26 Ocak 2009 Pazartesi
YASAK BÖLGE
Evet, yine olan oldu ve Trabzon maçında taraftar yine birbirine girdi. Tribün liderimizin (Sefa Kalya) haksız cezasının mahkeme kararıyla kalkmasının ardından Trabzon maçında tekrar tribünde yerini aldı. Bi anda hareketlenen ve yükselen tezahuratlardan anladıkki reis geri gelmişti. Ancak ne olduysa bundan 10 dakka sonra oldu. İsmi herkesçe malum olan şahısın talimatları doğrultusunda Sefa Kalya E blok koridoruna çağırılmış ve gözaltına alınmıştır. Türkiye'nin yüksek mahkemelerince verilmiş bir karara dışardan bir müdahale olduğu akıllara gelmektedir. Bu dakkadan itibaren abilerinin haksız yere gözaltına alınan Genç Fenerbahçeliler haklı olarak tepkilerini vermişler ve tezahuratlarla da bunu dile getirmişlerdir. Ancak diğer taraftan maç boyunca sadece sarı-lacivert çeken seyirci! topluluğu Genç Fenerbahçeliler'e tepki koymuş sanki onlar Fenerbahçeli değillermiş gibi tezahuratlarda bulunmuşlardır. Bu durum ortalığı germiş ve istenmeyen olaylar çıkmıştır. Şükrü Saraçoğlu'nu adeta bir tiyatro sahnesine çeviren, taraftarı birbirine düşüren yönetimi ve başkanı (?) gerçek işleriyle uğraşmaya davet ediyoruz. Genç Fenerbahçelilerin bu haklı mücadelesinde her zaman arkasında olduğumuzu bildiriyoruz ...
not: resim www.kfy96.com sitesinden alıntıdır.
not: resim www.kfy96.com sitesinden alıntıdır.
25 Ocak 2009 Pazar
24 Ocak 2009 Cumartesi
Fenerbahçe Beanie
Münferit Taraftar
Resime tıkladıktan sonra resmi daha ayrıntılı bi' şekilde inceleyebilirsiniz. Foto.da daha çok kırk yılda bi' maça gelen taraftarlar var. Nuri abi ise onları çoşturmaya çalışıyor. Benim en çok gözüme çarpan ise fotografın sol üstünde yer alan başörtülü, kısa boylu, kilolu ideal bi' annane ve babane olan teyzem ayağa kalkmış zıplıyor, alkışlıyor büyük ihtimalle de bestenin laylay'lı kısmına katılıyor. Onun dışında sağ altta yer alan 5-10 yaş grubu ve orta yaşlı işten çıkıp gelmiş bayanlar ve baylar.
Fotograf Burhan Felek'ten fakat hangi maç hatırlamıyorum.
Adriana Lima
22 Ocak 2009 Perşembe
Green Street Hooligans 2
Yanlış anlaşılmasın resim serinin başlangıç filmindeki ilk kavgadan önceki " atar, gider" sahnesi. Serinin ikinci filminde resimde en sağda bulunan Ross McCall nam-ı diğer Dave oynuyor. Kendileri ilk filmde o kadar ön planda olmayan bir karakterdi fakat firm'in baş adamlarındandı.
İlk filmde izleyeni moda sokan, montun fermuarının nefes alamamacasına kadar yukarıya çektiren, elleri ceplerden çıkarttırmayan özendirme duygusu 2. filmin trailerında pek yok gibi.
Ayrıca en güzel holigan filmi buydu lan dediğimiz Green Street filmi de diğerleri gibi kendini bozuyor. Football Factory'de ve The Cass'te de görebileceğimiz gibi holiganlar ilk olarak maçlara gider ardından iyice piştikten sonra da mafyalığa doğru adım atarlar. Bu filmde de Dave büyük ihtimal bi' holiganlık suçundan içeriye giriyor ve sanırsam içerdeki dazlaklarla kapışmaya başlıyor. Halbuki ilk filme bakarsak en akıllı uslu adam da Dave idi takım elbisesini giyer işe gider işten sonra da bi' iki bira çakar maçına giderdi. Bunun dışında diğer ana karakterlerin bu filmde olmaması da insanı biraz üzüyor.
Daha fazla uzatmıyım, buyrun bu da filmin trailerı;
İlk filmde izleyeni moda sokan, montun fermuarının nefes alamamacasına kadar yukarıya çektiren, elleri ceplerden çıkarttırmayan özendirme duygusu 2. filmin trailerında pek yok gibi.
Ayrıca en güzel holigan filmi buydu lan dediğimiz Green Street filmi de diğerleri gibi kendini bozuyor. Football Factory'de ve The Cass'te de görebileceğimiz gibi holiganlar ilk olarak maçlara gider ardından iyice piştikten sonra da mafyalığa doğru adım atarlar. Bu filmde de Dave büyük ihtimal bi' holiganlık suçundan içeriye giriyor ve sanırsam içerdeki dazlaklarla kapışmaya başlıyor. Halbuki ilk filme bakarsak en akıllı uslu adam da Dave idi takım elbisesini giyer işe gider işten sonra da bi' iki bira çakar maçına giderdi. Bunun dışında diğer ana karakterlerin bu filmde olmaması da insanı biraz üzüyor.
Daha fazla uzatmıyım, buyrun bu da filmin trailerı;
UEFA Finali
Türk izleyicilere ayrılan biletlere başvuru süresi yarın bitiyor. Biz de bi' kaç saat önce başvurumuzu yaptık ve beklemeye koyulduk.
İşin ilginç yanı böyle önemli bi' organizasyonda biletler için 14 milyon nüfuslu İstanbul'da 9000 civarında insanın başvurması. Bu sayı ilk hafta 5000 civarıydı fakat daha sonra ilk haftaki gibi dadanma olmadığından dolayı 9000'de kalmış başvuru talebi. Bu da herhalde ülkemizde futbol taraftarlığından daha çok takım taraftarlığı ön planda keza Kadıköy'deki, Sami Yen'deki ve İnönü'deki toplam kombine sayısına bakacak olursak bu sayıyı 2-3 defa katlar.
Efsane Maraton'dan alınan son bilgiye göre de finalde oynayacak takımların taraftarları Kadıköy civarında farklı yerlerde konuşlanacaklar. Bir takım Kalamış Parkı'nda kurulacak bir alanda, diğer takımda iskelenin orada maç önce piizlencekmiş. Şahsi tercihim bizim de yaptığımız gibi Kalamış'ta piizlencek takım olacak. Yalnız altıyoldan yapılacak bi' toplu yürüyüşte insanı cezbediyor.
Neyse fazla havalara girmeyelim daha biletin çıkıp çıkmayacağı malum değil, bakalım hayırlısı.
İşin ilginç yanı böyle önemli bi' organizasyonda biletler için 14 milyon nüfuslu İstanbul'da 9000 civarında insanın başvurması. Bu sayı ilk hafta 5000 civarıydı fakat daha sonra ilk haftaki gibi dadanma olmadığından dolayı 9000'de kalmış başvuru talebi. Bu da herhalde ülkemizde futbol taraftarlığından daha çok takım taraftarlığı ön planda keza Kadıköy'deki, Sami Yen'deki ve İnönü'deki toplam kombine sayısına bakacak olursak bu sayıyı 2-3 defa katlar.
Efsane Maraton'dan alınan son bilgiye göre de finalde oynayacak takımların taraftarları Kadıköy civarında farklı yerlerde konuşlanacaklar. Bir takım Kalamış Parkı'nda kurulacak bir alanda, diğer takımda iskelenin orada maç önce piizlencekmiş. Şahsi tercihim bizim de yaptığımız gibi Kalamış'ta piizlencek takım olacak. Yalnız altıyoldan yapılacak bi' toplu yürüyüşte insanı cezbediyor.
Neyse fazla havalara girmeyelim daha biletin çıkıp çıkmayacağı malum değil, bakalım hayırlısı.
21 Ocak 2009 Çarşamba
Sultan'lar Final Four'da
20 Ocak 2009 Salı
Asr-ı Fener
1907 derneğinin satışa sunduğu bu kitapta herkes tarafından bilinen "Biz kurtuluş zamanında cephane taşırdık, harrington'ı kaldırdık, Atatürk bizim klübü ziyaret etti." gibi klişe bi tarihten öte bilgileri belgelerle destekleyen bi' içerik var. www.antu.com 'da ayrıntılı bi' özet geçmişler dileyenler ordan okuyabilir.
Haberi gördüğüm gibi "alalım lan bundan" dediğim bu kitabın değeri de 2500 euro'ymuş, vay anasını dedik tabi birden. Ayrıca 1'den 2007'ye kadar sıralanan bu özel serinin 1 ve 1907 olanlarını Mustafa Koç'la Roberto Carlos açık artırma sonucu almış. Onlarda herhalde kafadan 10'ar bin euro fişeklemiştir.
Haberi gördüğüm gibi "alalım lan bundan" dediğim bu kitabın değeri de 2500 euro'ymuş, vay anasını dedik tabi birden. Ayrıca 1'den 2007'ye kadar sıralanan bu özel serinin 1 ve 1907 olanlarını Mustafa Koç'la Roberto Carlos açık artırma sonucu almış. Onlarda herhalde kafadan 10'ar bin euro fişeklemiştir.
Kaka Milan'da kaldı
Milan'da bolca bulunan bayrak adamlardan biri satılmaya kalkılsa bile taraftarın nasıl tepkiler verdiğini gördük. 1000 kişi klübe yürüdüler, stadda pankartlar astılar ve Kaka için bi' dünya tezahurat yaptılar.
Bi' de bize bakalım vefasızlığı klüp içinde diz boyuna ulaştıran yönetim Tuncay gidince arkasından konuşmaya başladı keza Tuncay'ın da yönetimden şikayeti vardı ki "O klüpten birileri gidince ben o klübe geri döneceğim." gibisinden bir şeyler söylemişti gazetelere.
Bunun yanında bi' de GS'den ve BJK'den gelen oyunculara başkan tarafından oğlum diye hitap edilmeye başlandı. Merak ediyorum Tuncay'ın ne günahı vardıki ona oğlum denmedi ve kollanmadı. Emre'nin sözleşmesinin bitmesine yakın da antu taraftarları ve başkan yalakaları eminimki Emre'yi takımda tutmalıyız diyecek ama Semih için böyle bi' durum olduğunda da "aman forvet mi yok denir?" ne de olsa adam magazinsel, sosyetik bi' adam değil.
Bu dediklerime karşılık insanların aklına Alex gelebilir. Boru değil yönetim güzel iş yaptı ama kötü giden bi' sezonda (öyle olmasa bile medyanın bu şekilde lanse etmesinden) bir de Alex'i kaybetseydik maraton alt ve fenerium alt profilindeki taraftar mızmızlanabilirdi.
Umuyorumki biz de ne kadar yakın olmasa da Milan taraftarı gibi reflekslere ulaşabileceğiz.
Bi' de bize bakalım vefasızlığı klüp içinde diz boyuna ulaştıran yönetim Tuncay gidince arkasından konuşmaya başladı keza Tuncay'ın da yönetimden şikayeti vardı ki "O klüpten birileri gidince ben o klübe geri döneceğim." gibisinden bir şeyler söylemişti gazetelere.
Bunun yanında bi' de GS'den ve BJK'den gelen oyunculara başkan tarafından oğlum diye hitap edilmeye başlandı. Merak ediyorum Tuncay'ın ne günahı vardıki ona oğlum denmedi ve kollanmadı. Emre'nin sözleşmesinin bitmesine yakın da antu taraftarları ve başkan yalakaları eminimki Emre'yi takımda tutmalıyız diyecek ama Semih için böyle bi' durum olduğunda da "aman forvet mi yok denir?" ne de olsa adam magazinsel, sosyetik bi' adam değil.
Bu dediklerime karşılık insanların aklına Alex gelebilir. Boru değil yönetim güzel iş yaptı ama kötü giden bi' sezonda (öyle olmasa bile medyanın bu şekilde lanse etmesinden) bir de Alex'i kaybetseydik maraton alt ve fenerium alt profilindeki taraftar mızmızlanabilirdi.
Umuyorumki biz de ne kadar yakın olmasa da Milan taraftarı gibi reflekslere ulaşabileceğiz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)